Fulya naaptın abi sen?

sağ elini kitabın sayfasından kaldır, kitabı kapatıp, üzerine koy.
sol elini destek olduğun başından al, sağ elinin üzerine koy.
kalemlere bak. boş sayfalara bak. kalemleri anlıyor musun?
sağ elin sol eline değmek istemiyor, bunu da biliyor musun?
sağ elin başka sol ellere değmek istiyor, buna varıyorsun.
kalem hiç dokunulmamış kağıda ilk mürekkep lekesini bırakmak istiyor, fark ediyorsun.

ayın sigarası tütmüş, dumanı da pencerene kadar inmiş.
güneş karşı tarafında, öksürmekten yorgun ve bitmiş.
güneş'in ay'a hayranlığı büyüklüğünden, saklanamamasından.
Ay'ın güneş'e kızgınlığı, bütününü zor bulmasından, bi tarafı karanlığından.
Ay ve güneş dünyaya hiç bakmak istemiyor, bunu da biliyor musun?
Ay ve güneş başka dünyalara hükmetmeyi istiyor, buna varıyorsun.
Tütmüş duman, karşı camının sana el sallayan elini gizlemiş, göremediğinden, fark ediyorsun.

Senden çıkanı garipsiyorsun artık, yaşlanmışım bahanesine yatıyorsun.
Sende olmayana özeniyorsun artık, battın belki de batıyorsun.
suçsuz yere hükümlü adamlar ve kadınlar, onlar da uyumuyor, sen de uyumuyorsun.
Esas suçlu adamlar ve kadınlar, iftira attıkları hükümlülerini ziyaret ediyorlar, sen izliyorsun.
Suçsuz, suçluyu görmek istemeyebiliyor belki, bunu da biliyor musun?
Suçlu suçunu bildiği halde, itirafında gecikiyor buna varıyorsun.
Senden çıkan en adil suç, olmadığına özendiğin, erteleyip edemediğin itirafın, fark ediyorsun.

kapı çaldı. hayali adam uyandı. seni oyalamaya, sen de onu eylemeye mecburmuşsun gibi.
Artık isimler de seni çıldırtır oldu, bahanesini de bulamaz oldun, ağlayamıyorsun gibi.
bu gece bitti de sen boşa dönüyorsun, beklenmeyecekleri bekliyorsun gibi.



bu yazıyı arkadaşım fulya'nın şuradaki blogundan çaldım. alenen çaldım. iki ciğerimi, saat dişlisi tadında birleştirdi bu yazı yahu.

Hiç yorum yok: