neyse ki hayatımızda natalie var...


... ve o ölene kadar dünyada güzel bir şeyler olduğuna, olabileceğine dair inancım hiç sarsılmayacak. natalie'nin fotoğrafını koymamın sebebi annemin hep haklı çıkması. çünkü annem hep susar. arada yorum yapar ve haklı çıkar. sevgililerimde, arkadaşlarımda, içkimde, işimde her şeyde. sonra söylemiyorum ona bunu. yenilmiş gibi hissediyorum. bazen de evet haklı çıktın napayım yeaa diye ağlıyorum. natalie ile ne ilgisi var derseniz, annem her haklı çıktığında ben mutsuz oluyorum, umutsuz oluyorum, göt olmuş oluyorum.


son zamanlarda içime bir yerlerden nefret, kin, hırs damlıyor. ne birine karşı bu, ne de biriktirmek için. ama hissediyorum ve darlanıyorum. durumlar, genel olarak insanlar, genel olarak ben, beim fena halde sinirimi bozuyor. elimde değil, siktir edemiyorum bazı şeyleri.
oysa ben iyi bir insanım. valla lan. hep böyle sevdiklerimi üzmeyeyim falan kafasındayım. bir yerlerde bir yanlış yapıyorum ama tam çözemedim.
şu fotoğrafı izlediğim bloglardan birinde buldum ve çaldım.





böyle kahvaltılar hazırlayabilen bir insandım ben, ama sevginin saygının değerini bilmeyenler köreltiyor insanı. hiçbir şey değer görmüyor gibi geliyor. Cevat'a kızıp, Yusuf'un güzelliklerini görememeye başlıyor insan. Sema'ya kızıp, Refika'ya tavır alıyor ister istemez. Aşka indirgemeyin söylediklerimi. hayat böyle. sonra korunaklı, yapmacık, ukala oluyoruz kendimizi koruyacağız diye ve kim bilir neler kaçırıyoruz kendimizi korumak uğruna. çünkü sen ne kadar mükemmel bir sezar olursan ol, bir brütüs veriyor hayat sana. en az bir brütüs veriyor hem de...


tecrübe dedikleri şey sikilmiş götün mevzusundan fazlası değil azizim. ama bazen zevk alıyoruz işte, yok sayıyoruz tecrübeleri. "sen bana bunu bunu yaptın, ben sana böyle mi demiştim" diye biri çıkıyor karşınıza, "ulan ağzına sıçtığım, ben de sana böyle böyle demiştim, peki sen ne yaptın? " diyemiyorum. haklısın diyerek susuyorum. kırmamak için, zedelememek, üzmemek için. çünkü ben kırılıyorum, ne demek olduğunu biliyorum kırılmanın. kırmanın da ne demek olduğunu biliyorum.


ve lütfen kimse bana "hiçbir şeyden pişman değilim, yaptıklarım ve hatalarım beni bugün ben yaptı" gibi klişe sikindiriği bir laf söylemesin. çok sinirleniyorum. kimine dost, kimine sevgili, kimine arkadaş, kimine abla olduğum için çok pişmanım. ettiğim ve etmediğim laflar için çok pişmanım. siz 1 cümleyle hayat karartırken ben sadece izlediğim için çok pişmanım.


ben çok mu dürüstüm? evet lan dürüstüm.
tanıdık tanımadık, kızdık kızmadık, siktik sikmedik, sevdik sevmedik herkese söyleyeceklerim aynı;


mabel matiz - öteki.mp3




yazıyı okuyup bu ne yeaa diyorsanız sadece fotoğraflara bakın, güzel onlar.

Hiç yorum yok: