ellerim güzel değil benim. severim ellerimi de güzel değillerdir. manikür yaptıramam, yapamam hiç. tırnaklarım minik olduğu için hep kanar yanları. oje de süremem doğru düzgün çünkü dedim ya, küçücük tırnaklarım. kısa ve yelpaze gibi uzayan 10 tırnak. tırnaklarım etinden uzak gibi gelir, o yüzden arada sıkı sıkı bastırırım. Ellerim güzel değil ve O'nun ellerinden daha minik. Parmaklarımı uzun sanırdım. Onun parmakları daha uzun ama. Ramazandan mütevellit susuz kalmış bünyem, ellerimin buruşuk olmasını engelleyemiyor. Sağ elimi de bebekken sobaya değdirmişim ben. Minik bir yanık izi var parmak başlangıcında sağ elimin. Neden anlatıyorum bunu, bunları? Bir sebebi yok.

O ise ellerimi öpüyor. Parmaklarımı öpüyor teker teker, masum masum ve minik minik. "İşte rüyamda böyle öpüyordum ellerini" diyor Ankara sokaklarında yürürken biz. Sonra uzanmış yatıyoruz Kemal'in yatağına, o göbeğime yatıp eğlenirken ellerimi alıyor ellerinin içine sıkı sıkı tutuyor. "Küçük el" diyor bana, gülümsüyorum bense. "Tırnaklarımı bastırsana" diyorum, bastırırken O'nun elleri de yoruluyor. "ayh üyf" diyor güldürüyor beni. Ben gülünce göbeğim hareket ediyor, göbeğim hareket edince O'nun yasladığı başı hareket ediyor ve biz daha da gülüyoruz.
Bu da böyle bir anımdı.
Ok by.

Hiç yorum yok: