Dün İstiklal Caddesi'nin başında kibar görünümlü bir ayı bana selam verdi. Aynı adam daha önce de metroda bana selam vermişti. Ben de 2. kez selam verince "ulan bi yerden tanıyorum herhalde" diyerek selam verdim. Ah ulan sen misin selam veren, adam durdu. "Ben sizi bi yerden tanıyorum" dedi. "Ben de selam verdiğiniz için tanıyorsunuzdur diye selam veriyorum dedim. "Ben sizi Taksim'de falan görüyorum, zıtağrbaksda da çay sırasında karşılaşmıştık" dedi. Şen bir kahkaha atacaktım da yüz vermemek adına atmadım. "oldu ben gideyim" dedim. Devamında hıyarla, pardon adamla, aramızda geçen diyalog şu:
-Çok iyi fal bakarım, gel iki kahve içelim, sana fal bakayım.
-Yok sağol, iyi akşamlar.
-Bari mail adresini ver.
-Kullanmıyorum mail, iyi akşamlar. (hala da kibarım ama)
-Bari fezbuğunu ver.
-Onu da kullanmıyorum,erkek arkadaşım kapattırdı. (aklımca bak sevgilim var mesajı verme çabası)
-Ben vereyim o zaman, ekle, Efkan Hede Hödö
-Hımm tamam, iyi akşamlar.
-Öğrenci misin?
-Evet.
-Ben de diş hekimliğini bitirdim ama tekstil işindeyim.
"Ulan, be amına kodumunun gerzeği, ulan git dişçi ol, hastalarınla uğraş bırak beni pezevenk" diyemiyor insan hele ki, "lan tipini siktiminin gavatı! bas git lan burdan!" hiç denmiyor.
"oldu iyi akşamlar" diyerek uzadım. Gökten gerzek düşse o bana çarpar zaten. Hıh.
ps: o kadar "iyi akşamlar" dedikten sonra eminim iyi bi akşam geçirmiştir.
3 yorum:
bugün beni güldüren olaylardan biri bu yazınn sonundaki ps kımydı;
ps: o kadar "iyi akşamlar" dedikten sonra eminim iyi bi akşam geçirmiştir. ahahaha amına kodumun gerizekalısı defol git kısmını söleyebilseydin keşke sevgili sapozkelekh:))
ya sorma, ağzını burnunu kırasım bile vardı. şimdi hatırladım sinir oldum bak yine :)
Yorum Gönder