Başlık

Gittikçe uzaklaşıyorsun benden belli. Nefes alışların kesik kesik ve uzaktan geliyor sanki. Belki de benim nefesin sandığım ses, senin benden uzaklaşan ayak seslerin de, ben öyle algılamak istemiyorum. Her uyanışımda biraz daha uzaksın bana biliyorum, hissediyorum.
Bunları yazarken bir sigara yakıyorum ve ikimiz için içiyorum. Sevdiğin ya da seveceğin şarkılar var aklımda,onları dinliyorum, söylüyorum.
Günler geçip gidiyor ama sesin kulaklarımda çınlıyor arasıra, ürperiyorum. Adamlar, kadınlar, çocuklar geçip gidiyor.Sense tüm ciddiyetinle yoksun..Sana uzanan ellerim kesiliyor sanki, kanıyor. Bu kan öyle bildiğin kırmızı kan değil, acı kırmızısı.Hani derler ya "orospu kırmızı".
Hediye ettiğin eşyaları kaybettim biliyor musun ? Üzgünüm...
Bana yaz desem yazar mısın? Yazmazsın biliyorum. "Yazdım da ne oldu sanki?" dersin, yine haklı çıkarsın...
Sadece özledim demek istiyorum sana. Hiç bir şey beklemeden. Ama yanında ki karanlık insanlardan çekiniyorum. Korkuyorum onlardan. Onlar seni de kendine benzetmişler, belli. Gözlerinden belli adeta. Ama kırık bakışların gizli bazı bazı... Görüyorum fotoğraflarında.
Sigaram bitiyor şu anda. Sana veda edecekmiş gibi hissediyorum kendimi. Yapamayacağım, bir sigara daha yakacağım...
Şu an çalan şarkı bana hep seni hatırlatır... Placebo - Romeo&Juliet . Bu yazıyı okumayacaksın belki asla ama sana da beni hatırlatsın olur mu? Ama çok zavallıyım şu anda, zavallılık damarlarımdan akıyor sanki, kan yerine...
Saat sabahın 11 i. Hatta 11 bile olmamış. Bense gece hüznüyle bunları yazıyorum ve ikinci sigaram da bitiyor. Sana küçük bir veda ediyorum. Tekrar görüşeceğiz, senin şehrinde veya benim şehrimde, hiç farketmez. Ama bu dünyada olacak. Sen çekeceksin ben düzelteceğim, buna emin olabilirsin.

(yüzümde muzur bir gülümseme, fonda ise björk - isobel var)

Hoşçakal, şimdilik...

4 yorum:

Adsız dedi ki...

okur belki, umutsuz olmamak lazım.

sapozhkelekh dedi ki...

belki...

Adsız dedi ki...

hala okuyordur, belki...

sapozhkelekh dedi ki...

okusa söylerdi, belki...
değil mi?