Hala kullanılıyor mu bilmiyorum ama bizim ilkokuldayken,yani 1’den 8’e kadar bir kurşun bir de kırmızı kurşun kalemimiz vardı. Gerci ortaokul dediğimiz dönemde kırmızı kalemin yerini pilot ve tükenmez kalemler almıştı. Hatta bazen kurşun kalem yerine artistlik olsun diye tükenmezle yazardık. Ben yazmazdım. Çünkü benim yazım çirkindi ve çok sık yanlış yazardım. Sürekli karalamak zorunda kalırdım. O yüzden kurşun kalem artı silgi favorimdi. Kurşun kalem ve silgi ikilisinin hayatımdaki yeri büyüktür. Koskoca finallere bile o ikisi olmadan giremem. Önemli derslerde ikisinden biri yoksa yanımda rahat olamam. Diken üstünde otururum. Silgimi evde unutmuş olsam kalemim ve ben hüzünle boğuluruz. Derse giderken stres olurum. Hele derse hoca değil asistan gelirse ve quiz yapacağını açıklarsa kurşun kalem karşısında çok utanırım. Benden tek beklentisi olan silgiyi evde unutmuşumdur. O an ölsem üzülmem. Kaleme anlatırım; “canım” derim. “merak etme,çalıştım ben bu konulara,silgiyi bilerek bıraktım evde,onun işi yok bugün “ diyerek içine su serpmeye çalışırım kalemin. Ama onun gözü silgiyi arar bilirim. Çünkü bilirim o duyguyu. Ama her şeyden çok beni ne utandırır bilir misin sevgili gönül dostu füsun? Bilemezsin,söyleyeyim.beni en çok çalıştığım sınavın ilk dakikasında bir kelimeyi yanlış yazmak utandırır. Karizmam sıfırdır kalem karşısında. Bana bir daha güvenmek istemez. Bir de yandaki kızdan silgisini ister ve zorla evdeki silgiyi aldatırsa benim yüzümden kalem,söyleyecek sözüm,yüzüne bakacak yüzüm yoktur artık. Çünkü güven sarsıntısı nedir bilirim ben. Benim güvenim sarsılırsa önce üzülür sonra gülerim. Böyle dengesiz biriyim ama affetmem. Bazen affetmiş gibi görünürüm ama affetmem. Affetsem bile asla unutmam.Nedeni başka bir yazının konusu ama unutmam. Kaleme çiçekler alırım,şarkılar söylerim, “aramızda kalacak” derim. O da bana acır aslında. Ama biz odaya girdiğimizde silgi anlar her şeyi,”gözüne göz değmiş yarim,sana kim baktı” der.kalem utanır bakamaz ben utanırım bakamayız işte silgiye. O kalemin yaptığı her şeyi siler ama bu ihanet ona ağır gelir. Ben de sebep olduğumdan yerin dibine geçer ,alt kattaki komşunun yemek masasına davetsiz misafir olmak isterim;olamam.silgi pandora’nın kutusunu açmıştır bir kez. Ama ben artık yandaki kızdan silgi istemiyorum,bi çizgi çekiyorum üstüne. Bir tek bir hoca var onun sınavında çizgi çekmiyorum. “koca kız oldun,silgin yok mu” diyor,alınıyorum gururuma yediremiyorum.
Böyle yani. Hayat bundan ibaret,hatalar hep başkalarının yüzünden oluyor. En azından başkaları merdivene bir basamak koyuyor..
Kalem ve silgi ilişkisi benim hayatıma dair.
Kuru fasülye pilav kadar,
Eda özülkü metin özülkü kadar,
Zeki alasya metin akpınar kadar,
En azından kerem ile onur kadar, ya da
Rakı balık kadar…
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder