Helal Olsun


Anadolu Ajansı muhabiri Kayhan Özer, o özel anı sabitlemiş. Milliyet’te çıktı. Mükemmel bir hatıra fotoğrafı doğrusu.
Peron ya da balkon konuşması öncesi danışmanlarından bilgi alıyor.
Danışmanlar, rolünü abartan hademeler gibi karşısında el pençe divan durmuşlar; kahramanımız bir hususta kendilerini ikaz ediyor.
O odanın resimlerini daha önce de görmüşük. İddialı bir estetik önerisi.
Selçuki desenli kapının iki renk masa üstünde tekrarı, arka duvarın tuhaf ‘mış gibi’ kaplaması, önde dengede donmuş altın terazi vesaire...
Erdoğan kravatı atmış, rahat bir anında.
Onlara ne danışıyor olabilir? İnsan, karşısında hazırolda bekleyen adamlara ne danışabilir?
Erdoğan, bundan yıllar önce, Bahçeşehir Üniversitesi Uluslararası Liderlik ve Kamu Yönetimi Araştırma Merkezi’nde kurulan ‘Hükümet ve Liderlik Okulu’nun açılışında konuşmuş ve ezcümle, “Şüphesiz ki lider olunmaz, lider doğulur” demişti.
Lider doğmuşluğundan hiç kuşku duymadığımız Başbakan seçimlerde karşısında çırpınan sonradan olmalardan helallik istiyor şimdi.
Bütün incittiklerinden. Kendisi de açmış olduğu davalardan vazgeçerek başladı.
Güçlü olanın barış elini uzatması liderliğin şanındandır elbette.
Güçlü olanın ilk özrü dilemesi.
Biz de hakkımızı helal ediyoruz hep birlikte.
Bunca uzun iktidarın süresince halkı boşa sevindirdiğin ve Kürt sorununu barışa bağlamak konusunda hiçbir başarı elde etmediğin halde toplumun yarısının oyunu aldığın için sana helal olsun.
Özgürlük vaatlerinden çoktan caydığın ve özgürlük taleplerinin hepsini büyük bir saygısızlıkla yok saydığın halde yine oyunu çoğaltabildiğin için sana helal olsun.
Rakiplerinin zaniliğini, Aleviliğini öne çıkararak oy istediğin ve kazanabildiğin için sana helal olsun.
Ucube deyip ‘Allahuekber’lerle heykel yıktırdığın, sonra Azerbaycan’a selam yolladığın ve bunlara rağmen samimiyetinle sivrilebilmeyi başardığın için sana helal olsun.
Basın özgürlüğüne hiç yüz vermediğin, gazetecileri ve gazeteleri sonunda toptan hizaya getirebildiğin için sana helal olsun.
Sana muhalif bir göstericinden “Kadın mı kız mı bilmiyorum” diye söz edebilip bunu bir de bir güzel açıklayıp milyonlarca kadın seçmenden oy alabildiğin için sana helal olsun.
Vahşi polisinle gurur duyduğun, onun öldürdüğü muhalifini ardından öfkeyle anıp da inançlı seçmenden bunca oy alabildiğin için sana helal olsun.
Bunca şefkatsiz, bunca nobran, bunca nadan bir lider olarak baş tacı edildiğin için sana helal olsun.
Şimdi danışmanlarını karşına dizmiş, onlara yeni stratejiler dikte ediyorsun.
Ama unutma. Liderlik, bütün insana aykırı kurumlar gibi son derece gerilimli bir ikbal kapısıdır. O Kızılderili atasözünün dediği gibi; “Peşinden gelen kalabalık seni takip mi ediyor yoksa kovalıyor mu, asla emin olamazsın”.*


Hiç yorum yok: