o kadın beni öldürebilirdi. az önce bunu hissediverdim. kadından habersiz, alakasız. bi sıcaklık sardı vücudumu. ardından bir titreme. ben heyecanlanınca titrerim. "üşüdüm" derim, ama aslında heyecanlanırım. bazen de üşüdüğümden titrerim ama ben heyecanlanınca üşürüm de aynı zamanda. dişlerim acır çok üşüdüğümde de...
ve o kadın beni öldürebilirdi. hala da öldürebilir. beni ancak o kadar sevebilen bir kadın öldürebilirdi. beni ancak o kadar seven bir insan öldürebilirdi. beni ancak o kadar sevdiğim biri öldürebilirdi. yo hayır öldürmedi. gülümseyerek bıçağı indirdi. şaka yapmış gibiydi. bunun bir adı yok.
o kadının adı yok.
o kadın aslında yok.
kendimle yaşadığım bir küçük aşk masalı.
yazdığım her şey oluyor er ya da geç o yüzden şunu da söylemeden geçmeyeyim:
ikimizin en sevdiği ceylan ertem şarkısı olan sonbahar'ı da dinleyip konserden çıktık. yorgunmuş gibi yapıp eve gittik. kanepede uzanmış sohbet ediyorduk, ben anlatırken o uyuyakalmış.


fonda:ceylan ertem - sonbahar.mp3

Hiç yorum yok: