kar altında yürüdük başkentin sokaklarında seninle. düşmemek için birbirimizi tuta tuta ya da kafalarımıza kar topu ata ata. başka kalplerde ısınıyor ya da ısıtılıyorduk bilemiyorum. yanaklarımız al al olup arkadaşımızın evine geldiğimizde hala gülüyorduk. sonra yatıp uyuduk. sabah olduğunda hala kar vardı. sen gittin. sonrasını hatırlamıyorum.
başkentin sokakları, başkentin ışıkları...
sevgilim, seni bana başkent mi getirdi ya da küçük iskender mi bilemiyorum...
bildiğim tek şey, baş ya da son; her şehrin karını beraber görmemiz gerektiği...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder