başka türlü bir şey

sahi bu şehirde, o veya şu şehirde...
yeryüzünde sevilecek kim kaldı?
hep dedik, çok sevdik dedik, aşk için ölmeli aşk o zaman aşk dedik; farkında mısınız, hiçbirimiz hiç ölmedik.
hep yalan söyledik, yalan söylettik...
mış gibi yaptık. miş gibi yaptık. 
iki yüzlüydük hepimiz. hepitopu 1 sevişmeydi hadi bilemedin 5 sevişmeydi, bilemedin hep seviştik. ama anlaştık mı hiç?


senin kadar şiir ezberlemedim ben, senin kadar konsere de gitmedim, senin kadar acı da çekmedim, senin kadar zengin de olmadım ben. hiçbir şeyi sonuna kadar olmadım ben.
aynı şarkıyı iki aşka sığdıracak kadar aşağılıktım belki ve bir şarkıyı iki aşka sığdıranlara aşık oldum zaman zaman. bazen bir koltuğa iki karpuz sığdırmadım ama koltuklarda sevişmişliğim de olmadı değil. 


kahraman olmaya çalıştıkça bi boka yaramadığımı gördüm hep ve kahramanı olmaya çalıştığım kişilerin de birilerinin kahramanı olmaya çalışmasını izledim hep, haz ile.
sonra onlar sikilmişlikleri ile kalmışken benim ruhum can çekişti durdu hep.
ruh can çekişti.
ruhum can çekişti.


aslında tüm söylediklerim bir iç çekişti.
farkında mısınız, yanımda olmanızdan başka her şey ne kadar boş.
yanımda olduğunuz anlar bayım.
ne kadar sıcak.
şimdiyse bir kedi. bir de kitap.


kafam bulanıyor, tepem ısınıyor...
sizi sevmem bir başkasına sorun olur mu?
beni sevmeniz geçmişinize ayıp olur mu?


ne kadar çok şeyden vazgeçtik oysa ki "elalem ne der" diyerek.
hiç bitmeyeceğini sandığım her şey hep bitti.


aslında bunları dedim de, demek istediğim şuydu;
"bir kez uyutsaydın beni dizinde, ölmezdin ki..."
sonra zaman geçince her sevişmişlik, her dokunmuşluk, her öpüşmüşlük bir sihir, büyü vs...


ama bana bozulmayan bir büyü lazım. aşktan başka bir büyü.
yani sizin anlayacağınız, başka türlü bir şey benim istediğim...

Hiç yorum yok: