bugün ağaca çıkıp dut yedim. hem de 1 kilo falan (gözlerim çapaklanmasa bari :P)
bugün ağaca çıkıp kiraz da yedim.
bugün ağaca çıkıp erik de yedim.
bugün anneanne makarnası yedim.
bugün dede mangalı yedim.
bugün teyze kızartması yedim.
bugün enişte salatası yedim.
bugün büyük teyze pilavı yedim.
bugün uyudum.
bugün kumsalda yalnız yürüdüm.
bugün deniz kıyısında yalnız başıma taşlar sektirdim.
bugün kuma adımı yazdım.
bugün köpekler sevdim.
bugün bilmediğim birini bekledim.
bugün bir şey duydum.
bugün duyduğum şeye çok ağladım.
o kadar ağladım ki içim uzadı. tuvalette ağladım. sesimi çıkartmadım. gık demedim, içime ağladım.


bazen biri bir şeyler anlatırken sizin yaranıza öyle bir dokunuyor ki, öyle bir kaldırıyor ki o kabuğu, siz bile inanamıyorsunuz. büyük teyze ile dedem ardarda aynı cümleyi kurduğunda,hakkında konuştukları insanı düşündüm sonra serbest çağrışımlar beynimdeki tüm kıvrımlardan ışık hızıyla geçerek o son yudum kolayı genzime kaçırdı. öksürerek kendimi tuvalete attım. ağladım ağladım. hassiktir abi, çok ağladım. kanlanan gözlerime "kafana güneş geçmiş olmasın" diyen teyzemi öptüm, usulca yemeğimi bitirdim. 
oysa en sevdiğim tişörtümü giymiştim.
öyle işte.

Hiç yorum yok: