sevgilim gitti, o gitti.

keşke hasta olsa.

Deniz'e dedim, "şunu izle, izle ve yıkıl." Sık sık ağzını burnunu kıracak şarkılar ve klipler yollardım ona, ama bu farklıydı. bu bambaşka bir hissiyat yaşatacaktı ona. sonra ben de 9 kere falan izledim. Dacar bir mail atmış. verecek cevap bulamadım ve ona da yolladım, "al izle, her zaman arkandayım" dedim. çünkü biliyordum. aşk acıtırdı, aşk delirtirdi, aşk kanına kemiklerden girerdi. sızlayan yer göğüs ya da mide değil,tüm beden olurdu. çok çok iyi biliyordum. çok büyük bir aşk yaşadığımdan değil; çok güzel aşklar yaşadığım için. her izlediğimde 5 dakikanın sonunda içimde bir taş büyüdü.

"evet insanlar ölüyor ama sevgilim de beni terketti" diye bir cümle kulaklarımda, dudaklarımda ve tam da içimde yankılanıyordu. "keşke hasta olsa, hasta olsa onu ziyarete giderdim ve biz yine birbirimizi severdik".

çok tutkulu, çok zararlı bir sevme şekli. hatırlıyorum, geçmişte aşık olduğuma inandığım biri için kendi kendime şu bencil ve hastalıklı cümleyi kurmuştum: "madem benimle olmuyor, inşallah ölür. benimle olmayacaksa, sevgilim olmayacaksa inşallah ölür." belki de birçok kez kurmuşumdur benzer cümleleri. yani diyordum ki, o benimle olmayacaksa, bunun sebebi onun hiç olmaması olmalıydı. biri bana onu sorduğunda ayrıldık veya beraber olamadık demek yerine, "öldü yoksa çok mutluyduk biz" demeyi tercih ediyordum. sağlıklı bir sevme şekli olmadığı çok alikar elbet. ben böyle sevilsem korkarım ve kendimi piç gibi hissederim. "kalbimi sikeyim lan" derim. herkes ölebilir, onu herkese değişebilirim. yo yo, hiç sağlıklı değil. şu an kimse için öyle düşünmüyorum. düşündüğüm hiçbir kişinin de bunu haketmediğini düşünüyorum.

"hastalık yayılıyor, depresyon yayılıyor, DEPRESYONUM YAYILIYOR!!" Hiç depresyona girmedim. Allah sokmasın. zor zamanlar geçirdiğim, günlerce halıdaki ilmekleri saydığım, ağlarken uyuyakaldığım, içmekten komalık olduğum zamanlar oldu. ama hep sevdiğimle olmak istedim, hiç ölmek istemedim. hiç antidepresanlara sığınmadım. bunun en büyük sebebi de beni iyi hissettiren her şeye bağlanmak gibi bir huyum olmasıydı ve anti depresan beni iyi hssettirecekse ona aşık olmalıydım mutlaka. bir keresinde begüm demişti, "bilu iyi değilsin bir doktora git" o an yüzümü ateş bastığını hatırlıyorum ve o gece dışarı çıkıp eğlenmiştim. sonra mutsuz eden sebebi de sevmeye başlamıştım. falan filan....

sevgilim...
o gitti...
daha acı verici bir şey düşünemiyorum.
hayır hayır, o gitti, gitti... derin derin nefes al...
burnundan al, ağzından ver, saymaya başla, nefes almaya devam et, nefes al, 10,9,8,7,6,5,4,3,2,1
o gitti.
hastalık, televizyon, bugün 7 kişi öldü.
olabilir dedim içimden, olabilir. insanlar ölür, doğanın dengesi bu. ama insanlar birbirini terkedemez. Eder. Ama birdenbire etmez.
Siz ölüyor olabiliriniz ama sevgilim de beni terketti.
...
sevgilim... onun için endişelenmiştim, "ya hastalığı kaparsa" diye.
keşke hasta olsaydı.
hasta olsaydı onu görmeye gidebilirdim. elini tutardım, bana ne kadar üzgün olduğunu söylerdi ve biz yeniden birbirimizi çok severdik.
keşke hasta olsa.
...
ben kötü biri değilim.
hayır hayır, o gitti.
derin derin nefes al... burnundan al, ağzından ver, saymaya başla, nefes almaya devam et, nefes al, 10,9,8,7,6,5,4,3,2,1
iyiyim, ben çok iyiyim, ben iyi biriyim.
o gitti
sadece uyuyamıyorum.



vicdan filmleri: 10, 9 , 8...
ben tümünü izlemenizi öneririm, farklı zamanlarda, sindire sindire...

Hiç yorum yok: