Allah canımı alsın ki çok mükemmel bir insanım lan ben!


Selam naber?
iyi iyi sağol. ben mesela, övünmek gibi olmasın çok mükemmel bir insanımdır. vallahi kendimi yolda görsem ilk görüşte aşık olurum örneğin. diyelim ki ilk görüşte fark edemedim kendimi -ki böyle bir şeye imkan yok- 2. görüşte mutlaka kendime tutulurum. "ulan sen ne güzel şeysin lan" derim. bildiğin laf atarım ulan. "bu karıyla kesin sevişmem lazım", ben beni tanısam kendime veririm. herkes beni sever. sevecek tabi lan. mükemmelim işte, ötesi yok. Bir de ben aslan burcuyum ve yükselenim de akrep.


yukarıda söylediğim her şeye ben inanıyorum a dostlar. siz inanmayın. sadece son cümle bilimsel bir gerçek. belki bilimsel değildir ayol, genel geçer bir gerçek diyelim.

şimdi ne yapıyoruz, her şeyi siliyoruz zihnimizden. yok lan. silemiyorum. rüya mıydı lan tüm bunlar? yoksa gerçek miydi? uzun uzun anlatmak istemiyorum. size ne sevinçlerimden, hüzünlerimden, kahkahalarımdan... yok lan şaka, merak etmeseniz de ben anlatıyorum zaten. sırf hatırlamak için söyleyeceklerim var, yazacaklarım var buraya.
ben bu hafta sonu bir rüya gördüm, çok güzeldi. güzel, masum, samimi, sıcacık ve oldukça gay :)
rüyamın içinde bir rüya görerek başladım rüyama. kahkahalarla uyandığım rüyamda emre vardı. sonra sahiden uyandım.
sıcak bir kucak vardı, gülümseyen gözlerle.
sonra durmadan "hadi bilu" diye mesaj atan bir minik vardı.
sonra "la milli kütüphane tarafı mı la" diyen bir piç vardı.
sonra "ay billur, söyler misin kim haklııııııııığ" ve "o kız burada yok" diyen bilmiş esmer güzeli adam var. (kaşlarına vurulduğum)
sonra "seni çok özledim, geldim, seni bekliyorum" dediğimde bana inanmayıp "hadi lan" diyerek sevinçle yanıma gelen adam var.
sonra bir kafe dolusu, beni tanımadan sevmeye kendini hazırlamış insanlar var, herkes bir yana Fuat var ulan.
sonra gay bara, gayet hetero ve gayet masum olarak girip, orada hetero bir adam bulan bir kaltak var.
sonra dün yediğim hurmalar var bugün götümü tırmalayan, ama yine de beni kahkahaya boğan.

işte tüm bunların yanında, sevgi var, özlem var, hassasiyetler var, unutkanlıklar var, umutlar, hayaller, paylaşımlar, "hadi en kötü günümüz böyle olsun"lar var, sarhoşluklar var, sucuklu yumurtalar, salçalı tavuklar, çilekli çaylar, bol yağlı tantuniler, bardaklarca sütlü kahveler, "ama biz seni göremiyoruz hiç" diyen anneler, anneanneler var, "yine gel lan" diyen adamlar, "seni seviyorum" diyen bir sürü adam var, benimle delice dans edip "götooooş" diye bağıranlar var, bana sarılıp ağlayan güzel kadınlar var, bana sarılıp yatan ve bana "her gece senin için dualar ediyorum" diyerek beni de ağlatan kadınlar var.

bambaşka bir şehirde, bambaşka bir kokuda, bambaşka bir havada, bambaşka soluklarda mutu oldum ben. şimdi kırık içim biraz, kalbim buruk...
o 3 gün mü rüyaydı, şimdi mi rüya?
yaşandı mı lan tüm bu güzellikler? rüyada mı kaldı, neydi bu?
öyle güzel bir yüz ifadesiyle yazıyorum ki bunları...

ve İstanbul sen benim kadınımsın, sen benim kahramanımsın İstanbul. Sen benim tek aşkımsın. Seni o kadar çok seviyorum ki, sen Ankara'yı Ankara yapansın...

1 yorum:

Adsız dedi ki...

Güzel ve buruk.

LassieK.