çaresiz

çok acayip ya, hayat çok acayip. yani şu an ifade edemem kimseye içinde bulunduğum, daha doğrusu içine düştüğüm durumu ifade edebilecek güçte değilim. hiç istemediğim ve asla istemeyeceğim bir duruma çekildim adeta ve çeken kişi kimse değildi. kimsenin suçu yok mu desem ne desem bilemedim. çok çok sevdiğim bir insana karşı duygusal davranarak üzülmesine sebep oldum desem, belki biraz açıklaycı olurum. dün sabah aldığım mesajı okuduğum ilk andan beri tırnaklarımı ısırıyorum aklıma geldikçe.
aslında mantıklı davranabilseydik, rahattık şu an. ama anlamıyorum ben, anlamıyorum insan ilişkilerini. akıl mı kalp mi bilemiyorum. filmlerde hep kalbinin sesini dinleyenler mutlu oluyor. e sikerler böyle düzeni.
sen kalk otur sohbet et, konuşulmamış her şeyi konuş, keyifli vakit geçir, eğlen kudur. kafan iyice rahat etsin, may neym iz örl ol, sonra sabahın 5buçuğunda kimbilir ne hüzünle, ne acıyla veya sıkıntıyla atılmış bir mesajı oku, sıkıl daral, öl öl diril.
hay sikeyim ya, bana ne demem lazım, diyemiyorum işte. denmiyor.
ve elimden bir şey de gelmiyor.
yazmıcam amına koyim ya, yazmıcam!

Hiç yorum yok: