Hıdrellez...

İsmini söylerken bile neşe doldurur hıdrellez. Peki nedir hıdrellez? Facebook'ta Ahırkapı Hıdrellez Şenlikleri 2010 başlığını tıklarken bu kadar heyecanlı değildim mesela. Şimdi birden nasıl olduysa kaptırdım kendimi, arkadaşlarımı çağırdım "hadi ulan koşun, koşun da baharı karşılayalım" dedim gelmezler diye de annemi kandırdım.
He nedir bu çabam? Severim ben böyle gelenekselleşmiş şeyleri. Din, dil, ırk, hede hödö tanımadan herkesin aynı coşkuyu yaşadığı şeyleri. Bir de efsaneler, enteresan adetler de eklendi mi buna benim gönlümde yeri büyüktür. En son Arnavutköy'de otururken atlamıştım sanırım Hıdrellez Ateşi'nden. Üniversite sınavına gireceğim sene de gül dalına İstanbul Üniversitesi'ni çizmiştim. Pek becerememişim sanırım ya da bilinçsizce Sakarya Üniversitesi'ni çizmişim. Olsun, diyorum ya büyüsü geleneği güzel. Bu oruç tutmayan, hatta orucu saçma bulan kişilerin arkadaşlarıyla iftar sofrasına oturması gibi bir şey belki, büyü dediğim :)
Hıdrellez hakkında biraz daha kişisel yorum ve bilgi almak için ekşi sözlük'e attım kendimi.
ama önce şurdan bir bakalım...
Mesela farklı farklı Hıdrellez açıklamaları var her biri bir başka efsaneye dönüşüyor irdeledikçe. He peki özünde ne var? Özünde ölümsüzlüğüne inanılan Hızır ve İlyas 5 mayısı 6 mayısa bağlayan gece buluşup doğayı baştan başa yeşertmek için buluşurmuş. İnsanlar dilek diledikçe onların dileklerine kulak verir, gerçekleşmesine yardımcı olurlarmış. Hatta Hıdrellezin ismi de hızır ile ilyasın birleşiminden gelmekte (hıdırın D' dzad şeklinde okunur). He nolur bugünde başka, bugün bahar bayramıdır. Doğa kendi kendini doğurur adeta. Kimi takvimlere göre 23 Nisan'dır bu gün, yani bahar bayramı. Eskiden kapı pencere açık bıraklırımış ki, hızır ile ilyas'ın gelişinin bereketi evlere dolsun. yemeklerin içeceklerin ağzı açık bırakılırmış ki, bollaşsın.

bir de hızır'la ilgili -nerden geldiğini bilmediğim- şöyle bir bilgim var. Hani "hızır gibi yetişti" derler ya, işte durumumuzun sıkışık olduğu vakitlerde bir eski dost, üst komşu, alakalı alakasız biri gelir iyi haberler verir ya da ne bileyim erzak tipi şey alıp gelir. işte bundandır ki hızır'ın kim olacağı belli olmaz derler. Ama hızırın getirip bollaştırdığı şeyler, siz farkına varana kadardır.

Neden gül ağacı seçilmiş acaba kese asıp dilekler bağlamak için? Bunu bilen varsa bana da söylesin. Lastik yakıp üstünden atlayabilecek miyim acaba bu sene. Son senelerde minik ateşler yakmayı tercih ettik çünkü. Aslında dileklerinizi çizip atabileceğiniz onlarca şey var Hıdrellez'de. Deniz kıyısında denize söylenen dilekler mi dersiniz, kuma yazılan çizilenler mi dersiniz, gül ağacına mı çeşme başına mı efendime söyleyeyim toprağa gömülen mi?... İşin güzel yani hep bir ağızdan içten gelen bir şekilde herkesin dilek diliyor olması...
Kutlama öncesi aktaracaklarım bunlar. Yarın pek keyifle yazı dizimin sonunu getireceğim inşallah :)

Hiç yorum yok: