Dayanmak zormuş meğer, sonu belli oyunlara
Reddetmeye gücün yoksa eğer.
Oysaki özgürlüğü seçmek, başka vücütlar sevmek
Bir şehri tam kalbinden, beyninden vurup gitmek var aklımda
Bir yağmur çok uzaklardan çağırıyor
Gelirsen severim diyor.

Her maske birşey söyler, nefretler sevgiler
Bırak artık sevmiyorsan eğer...



Teoman - Yağmur.mp3
Bu şarkının inanılmaz büyüsüne geçen gün işe giderken kapıldım. Hani sevdiğim bir şarkıydı da, Ortaçgil'den dinlememiş miydim neydim, aldı götürdü beni Tepebaşı durağında. O yolun o kısmını, asla unutamayacağım sebeplerden dolayı sevemeyeceğim sanırım. Neyse konu bu değil, konu şarkı. Dinlemediyseniz mutlaka Ortaçgil'den dinleyin. Neden mi? Çünkü "oysaki özgürlüğü seçmek, başka vücutlar sevmek..." kısmını Ortaçgil'den duymak sizi kendinize getirecek, "Bilucuğum dediydi" diyeceksiniz.


He gelelim yeni yıla. Yeni yıla 1 gün gecikmeli olarak girdim. Arkadaşlarıma mojito yaptım, çok da güzel oldu, karamel vardı, vodka karamel de yaptım, melon da vardı. küçük beyoğlu'nu ev sınırlarında yaşadık, 7 kocalı hürmüz'ü izledik. Gülse ve Nurgül'e bayıldık. Ben bayıldım en azından. E güzeldi bence... Keyifliydi.

Yeni yıldan en çok para diliyorum. Şımarıklık yapacak değilim. Çünkü Rabbım'a sordum "cleveland" dedi. Huzurdan havalarda uçmuyorum ama bana yeten ailem, arkadaşlarım ve sevdiklerim var, sevenlerim var, sağlığım yerinde. Ne isteyeyim ki başka. Klişe oldu ama böyle. Aşka dair söyleyecek bir şeyim yok. Döngünün huzur kısmındayım, yine acı yine hüzün olacak şekilde devam edecek, onun için yapılacak bir şey yok çünkü. Ama yeni yılda yapmak istediğim belli başlı şeyler var. Onların da peşini bırakmayacağım.
Mutlu yıllar...

Hiç yorum yok: