sabah uyandım, telefonumda hiç mesaj yoktu. belki bu sefer senden gelmiştir diye bakmıştım oysaki. ama sen son zamanlarda "uyandığında yalnız benim mesajımı gör istiyorum ama artık 3-5 mesajla uyanıyorsun" diyordun. Bu sabah kimsem yoktu ve ben senin olmanı dilemiştim sadece. Sonra kalktım, duş aldım. Duş alırken değiştirdiğim şampuanımdan sana bahsetmek istedim. Çünkü değişik kokuyordu. Saçlarımdan anlarsın belki görüştüğümüzde. Sonra senin de onu kullanmanı isterdim belki, saç tipimiz de her şeyimiz gibi zıt olmasaydı :) Sonra teyzem bana 3 kazak almış, gri olanı giydim bugün, keşke sen de görsen şimdi, güzel oldum. Yani göbeğimi içime çektiğimde güzel görünebiliyor. Kollarında da düğmeler var, şirin bir şey ve yumuşacık. Beğenirsen sana da alırız. Sonra tost yaptım, senin yaptıkların kadar değil ama yine de boool bool kaşar bastım içine. Yerken aktı tabağa :) Sonra seni özlediğimi anladım. Çok özlediğimi. Sonra sana karşı hissettiklerimi sorguladığım zamanlar geldi aklıma. Seviyordum işte. Daha başka bir kanıt gerekli miydi? Sevdiğime inanmazsan hala, özlediğimi kabul et bari, ellerini; yaralı bereli minik ellerini.
Bu kadar...
Biraz sevgi biraz hüzünle karışık, gocce di memoria ile başlayan bir sabahtan günaydın...

Hiç yorum yok: