korumak...


Daha hüzünlü bir fotoğraf görmedim şimdiye dek. He bundan sonra görür müyüm, evet muhtemelen. Ama bu nedir? bu nasıl bir sahiplenme, bu nasıl bir koruma içgüdüsüdür?
küçük kızın suratına bakarak, bebeğinin görmesini istemediği şeyi kafamda canlandırıyorum.
Acı, çok acı.
Kendi çocukluğum geldi aklıma. Abim oyuncak bebeklerimin kafasını kopartıp top gibi oynardı. Ağlayarak "sen ölünce onlar da senin kafanla oynıçaaaaaak" derdim. Yine de ölmesini bekledim abimin kafasının kopması için. Şimdi farkettim bunu ve yan yan tebessüm ettim.
Birde bi sürü peluşum vardı benim; ayı, kedi, köpek, inek vs. Gece yatağıma yattığımda hepsini yanyana dizerdim, kendime minicik mi yer kalırdı, orda uyumaya çabalardım. Sonra annem gelir onları düzgünce yere dizerdi, ben de geniş geniş uyuyabilirdim böylece. Sabah hepsi yerde sıralanmış olduğundan uyanıp beni beklediğini sanırdım. Çocuktum ya, inanırdım. Hâlâ inandığım şeyler var...
Safça ve aptalca...

Nerden geldik bu konuya?
Korumak.
Evet!
İnsan korumak ister sevdiğini. kimse kusura bakmasın, böyle de olmalı zaten...

ps.: evet! benim de bebeklerim vardı!

Hiç yorum yok: