Tenimize uyan bir tenle ya da ruhumuza uyan bir ruhla ( ya da her ikisiyle, aynı anda) karşılaştığımızda bir başkası asla olamazmış gelir bize. Bir başka tene dokunamayacağını, bir başka yerde huzur bulamayacağını düşünerek keyif içinde, haz içinde yüzmeye bırakırız kendimizi. Böyle zamanlarda zihnimiz donuverir. Geçmiş tecrübelerimiz karların altında kaybolup gidiverir. Ta ki ayrılığın ateşiyle o karlar eriyinceye dek.

O ateşte defalarca yanmış olmamıza rağmen o kişiyi bulduğumuzda (!) ya da daha doğrusu bulduğumuzu sandığımızda o ateşe dair her şey yok oluverir zihnimizden, geçmişimizden ve tüm benliğimizden...

Hiç yorum yok: