hayat her zaman bize mutlu olma şansı vermez elbet. çok da arsız olmaya gerek yoktur bence bu yüzden.
ama hayat jilet gibidir bazen;keser ama kestiğini bile anlamayız. insan mutsuzluğunu bir bira şişesinin kağıtlarını sıyırarak gösterir bazen. Aslında kesikleridir gösterdiği, ama çoğu zaman anlamaz kimse. Bardakta yarım bırakılmış içkiler, soyulmuş bira şişeleri ve tabakta söndürülmüş sigaralar hüzün doldurur içimi. hem de tıka basa...
çünkü çaresizdir insan küllüksüzlük karşısında ve sıkıntılıdır insan içerken o birayı. karşınızda biri olsa dahi eğer o bira şişesi üzerindeki etiketi söküyorsanız mutsuzsunuzdur. orda olmak sıkar sizi. düşünecek başka şeyleriniz vardır yahut.
ve tabii sigarayı çay tabağınızda söndürürsünüz bazen, bıkkınlıktı bence bunun anlamı da.
yarım bırakılmış bir içki, bir kahve de yine olumsuz duyguların eseridir,acımasızdır...
içemez,tüketemezsin bazen,kafan o kadar doludur ki kahveni içmiş misin içmemiş misin ya da biran yarım mı kalmış, bitmiş mi umrunda değildir. zaten düşüncelerin seni çoktan uyutmuş ya da sarhoş etmiştir.


ve ben...
ben bugün biramı bitirmedim, kağıdını söktüm ve sigaramı camdan dışarı attım.
çünkü karmaşığım bugün. odam dağınık, masam dağınık,cebim dağınık,kitaplar, defterler...
ve rahatsız olmuyorum hiç.
çünkü bugün ben buyum.
kimse değilim ve ben benim,buyum.
bugün dağınığım, rahatım...
sen de yap, güzel oluyor!!!

Hiç yorum yok: