kuyuya taş attım, çıkarabilirim inşallah. Yok o bir şey değil, çıkartsam da kuyuya değil yere göğe bir yere atacağım. derdim o. ha çıkarmışım ha çıkaramamışım. kısmet...
bugün aklımı kurcalayan bir başka olay daha vardı, daha önce üzerine bir ödev hazırladığım özgürlük ve kader konusu. "ben özgürüm'ün -de hali" adlı yazımı düşündüm. Çok beğenilmişti beğenilmesine ama biliyorum,onlar hocanın beğeneceği sözlerdi. yani ben onu yazarken özgür değildim ki...
Çelişki hayatın her yanında var. Özgür olmaksa dilediğini düşüncesizce yapmanın çok ötesinde bir şey,her düşündüğünü söylemek değil. Düşündüğünü gerekçelendirmek özgürlük. Özgür kelimesini severim, çocuğum olsa koymam adını ama yine de severim. 5tane doğurursam belki o zaman koyarım, bilemiyorum;mevzu bu değil.
Bir kaç gündür farkındalığım arttı sanki. "verilen hiç bir şey için çok sevinme,alınan hiç bir şey için çok üzülme" gibisinden bir ayet vardı. Düşündüm ve hazmettim.
Hayatımda şu ana kadar yapmış olduğum hiçbir şeyden pişman değilim. Hatalar mı?
İyi ki yapmışım.
Peki rastlantı var mıydı? Rastlantı Allah'ı sınırlandırır mıydı? Benzerlikler birbirine yakın mı durmalıydı?
Her ikilemin bir doğru yanıtı var mıydı?...
Yazsam yazardım. Ama kelimeler değersiz sembollerdir sadece ve 6 ya tersten bakarsan 9 görürsün.Enteresan değil mi? Bence çok enteresan. Çünkü ben "yok" dediğimde aklımızda bir şeyler oluşuyor ama aslında "yok" yok. Anlatabildim mi? Belki. "5 elma ver" dediğimde karşımdaki bana 5 adet elma veriyor. Çünkü işin içinde elma var. Ama bu hayatta "5" yok :)
anladın mı?
Anlamazsın.
Çünkü kelimeler yetersiz sembollerdir ;)
yazı biterken yer gök "Türkiye" diye inliyordu.

Hiç yorum yok: